MAMMOGRAFİ
Mammografi memenin detaylı görüntüsünün düşük dozajlı özel bir x ışını (Röntgen Işını) yardımı ile film üzerine alınmasıdır. Mammografide düşük dozajlı X ışını, yüksek kontrastlı ve yüksek yoğunluklu filmler ve özel olarak dizayn edilmiş röntgen cihazları kullanılır. Meme kanseri tedavisinin başarıya ulaşmasında erken teşhis çok önemlidir. Mammografi erken meme kanseri teşhisinde en önemli rolü oynar. Birleşik Devletler Gıda ve İlaç İdaresi (US Food and Drug Administration) 50 yaşın üzerindeki kadınlarda bulunan kitlelerin %85 ile %90’ının hissedilebilir büyüklüğe ulaşmasından 2 yıl kadar önce mammografi ile belirlenebileceğini tahmin etmektedir. Mammografinin yararları, potansiyel riskleri ve verdiği rahatsızlıktan çok daha fazladır.
Mammografi meme içerisindeki değişiklikleri kadının kendisi ya da doktoru tarafından hissedilemeyecek düzeydeyken bile görüntüleyebilir. Kitlenin bulunmasının sonrasında, mammografi bunun kanser olup olmadığının belirlenmesinde kullanılabilir. Bu amaçla mammografi yardımıyla biyopsi yapılabilir. Biyopsi, kuşkulu dokunun alınarak laboratuar şartları altında kanser olup olmadığının belirlenmesi işlemidir. Bir anormalliğin bulunması durumunda, özel bir mammografi türü (Stereotactic Mammography) eşliğinde ya da ultrason yardımı ile yapılan biyopsi teşhisinin doğrulanması amacı ile kullanılabilir.
Mammografinin Çeşitleri
Kontrol ve tanı amaçlı olmak üzere mammografi ikiye ayrılabilir;
• Kontrol amaçlı mammografi, hiç bir şikayeti olmayan kadınlarda olası meme kanserlerini erken aşamada teşhis etmek için kullanılır. Kontrol amaçlı mammografi düzenli olarak yapıldığında erken tanı olasılığını arttırarak tedavinin başarıya ulaşma şansını önemli bir ölçüde arttırır. 40 yaşını geçen her kadının yılda bir kez kontrol amaçlı mammografi yaptırması önerilmektedir. Göreceli olarak daha yüksek risk taşıdığı var sayılan kadınlar doktor önerisi ile daha erken yaşlarda bu uygulamaya başlayabilirler.
• Tanı amaçlı mammografi kitle bulunması ya da meme akıntısı gibi meme ile ilgili şikayeti olan kadınlar ile kontrol amaçlı mammografisinde normal olmayan oluşumlar bulunan kadınlar için uygulanan bir yöntemdir. Tanı amaçlı mammografi daha detaylı bir işlemdir ve bu nedenle kontrol amaçlı mammografiden daha uzun zaman alır. Tanı amaçlı mammografi kuşkulu dokunun tam yerini, boyutunu belirlemek ve çevre dokuyla lenf bezlerini görüntülemek amacı ile yapılır. Daha önceden meme kanseri geçirmiş kadınlar ve memelerinde protez bulunan (Silikon vb.) kadınlar tanı mammografisi yaptırırken daha fazla açıdan görüntülenebilirler.
Mammografi Nasıl Yapılır?
Mammografi çekilirken, uzman hastayı gerekli konuma getirerek her bir memeyi ayrı ayrı görüntüler. Her memenin çekiminde, meme film taşıyıcı plakalar üzerine dikkatlice yerleştirilir ve nazikçe iki levha arasında bastırılır. Bu levhalar genellikle şeffaf cam elyafından ya da başka şeffaf plastiklerden yapılmışlardır. Bu sıkıştırma memenin düzleşmesine neden olur, bu da dokunun daha başarılı görüntülenmesini ve incelenmesini olası kılar. Dokunun aldığı ışın miktarı da azalır.
Bazı mammografi merkezlerinde, uzmanlar mammografi öncesi meme derisi üzerine yapışkan yer belirleyiciler koyabilirler. Bu işaretlemenin amacı, yaralar gibi kanser ile ilgisi olmayan ancak yanlış değerlendirmelere yol verebilecek oluşumları belirlemek olabileceği gibi, mammografi yapılmasına neden olan bulunmuş kitle gibi potansiyel alanları işaretlemek de olabilir. Bazı mammografi merkezlerinde, her zaman meme ucuna bir işaretleyici konulur ve radyologlar bu işaretleyiciyi bulgularının yerlerini belirlemek amacı ile kullanırlar.
Mammografi çekilirken, bir X ışını kaynağı çalıştırılır ve oluşan X ışınları sıkıştırılmış olan memenin içinden geçerek, memenin altındaki film kasetine ulaşırlar. Film kaseti içinde bulunan özel bir fosfor tabakası, üzerine düşen X ışınları oranında ışık fotonu oluşturur ve bu ışık fotonları röntgen filmi tarafından kaydedilir ve filmde kararma oluşur. X ışınları farklı yoğunluktaki ve tipteki dokulardan farklı oranlarda geçtiği için, memenin iç yapısı görüntülenmiş olur. Bu iki aşamalı görüntüleme yöntemi, duyarlılığı yüksek röntgen filmleri ve düşük enerjili X ışınları kullanılarak yapıldığı için memenin çok detaylı görüntüsünü olası olan en az radyasyon miktarı ile üretir. İşlenmiş mammografi filmleri radyologlar tarafından değerlendirilirler. Radyologlar değerlendirmelerinde her iki memenin mammografisini birbirleri ile ve yeni mammografileri eskileri ile karşılaştırırlar. Değerlendirmede radyologlar gölgelere ve meme dokusu yoğunluğunun dağılımına bakarlar.
Mammografi parmak izi gibidir, kadından kadına oldukça fazla farklılık gösterir aslında hiç bir mammografi diğer bir mammografiye benzemez. Bu nedenle, kontrollere giderken daha önceki kontrollerin yalnızca raporlarını değil bu kontrollerde çekilmiş mammografi filmlerinin de götürülmesi büyük önem taşır. Daha önce çekilmiş mammografi filmleri ile yeni çekilen filmler arasındaki küçük farklar kansere erken aşamada tanı konmasını sağlayabilir.
Memeler, yağ, bağ dokusu ve salgı bezlerinden oluşmuşlardır. İyi huylu ve kanser olan lezyonlarda dahil olmak üzere, meme kitleleri mammografi filmi üzerinde beyaz bölgeler olarak görünürler. Yağ mammografi filmi üzerinde siyah olarak görünür. Bunun dışındaki her şey (salgı bezleri, bağ dokusu, tümörler, mikrokalsifikasyon gibi diğer önemli anormaliteler) mammografi filmi üzerinde değişik düzeyde beyaz olarak görünür.
Mamografi yapılırken memenin sıkıştırılması
Mammografi çekilirken maksimum oranda dokunun görüntülenebilmesi için meme bir miktar sıkıştırılır. Memenin sıkıştırılması bir miktar rahatsızlık yaratsa da, bu yalnızca mammografinin çekilmesi için gerekli olan kısa bir süre içinde sona erecektir. Mammografi çekilirken sert bir sıkıştırılma ve basınç hissedebilirsiniz ama bu size acı verecek düzeyde olmamalıdır. Eğer acı duyarsanız, mammografi teknisyenini durumdan haberdar etmelisiniz. Memenin mammografi çekilirken sıkıştırılmasının nedenleri;
• Meme sıkıştırıldığında meme dokusu daha geniş alana yayılır, üst üste gelmeler en az düzeyde olur ve dolayısı ile memenin anatomisi ve olası anormallikler daha iyi görüntülenebilir. Örneğin, yetersiz oranda yapılan sıkıştırma mikrokalsifikasyonların kötü görüntülenmesine yol açar, mikrokalsifikasyonlar minik kalsiyum birikmeleridir ve genellikle meme kanserinin erken işaretlerindendir.
• Normal yapılara ait gölgelerin üst üste gelerek, şüpheli bir görüntü oluşturma olasılığı azalır.
• Daha ince bir doku incelenecek olduğu için daha az oranda X-ışınına gereksinim olur.
• Memenin hareket etmesine engel olarak, görüntülerin bulanıklaşması önlenir.
• X-ışının kalın doku içinde dağılarak, görüntü kalitesini düşürmesine engel olunur.
Mammografi yapılırken alınan görüntüler
Kontrol amaçlı mammografi yapılırken, memeler ayrı ayrı görüntülenir. Bu işlem sırasında;
• Tipik olarak yukarıdan (cranial-caudal görüntü, CC)
• ve, bir açıyla, eğimli olarak (mediolateral-oblique, MLO)
görüntü alınır.
Tanı amaçlı yapılan mammografide de memeler ayrı ayrı görüntülenir. Bu işlem sırasında kontrol amaçlı mammografide alınan görüntülere ek olarak, problem ile ilintili ek görüntüler alınır. Bunlar arasında;
• Dışarıdan içeriye doğru yandan alınan Lateromedial (LM) görüntüsü
• Memenin ortasından dışarıya doğru alınan Mediolateral (ML) görüntüsü
• Büyütülerek yukarıdan alınan CC görüntüsü
• Problem görülen alan sıkıştırılarak alınan görüntüler vardır.
Bunlara ek olarak bazen, her iki memenin iç kısmını görüntülemek amacıyla alınan "vadi görüntüsü" alınır. Bu görüntü alınırken her iki meme de görüntüleme yerine konur ve aralarındaki bölge ile içe bakan kısımları görüntülenir.
Bu görüntülerde normal olmayan yoğunlukta dokular saptandığında, daha detaylı görüntüleme işlemlerine baş vurulur.
Mammografi uygulamaları “konvansiyonel” ve “dijital” olarak yapılabilmektedir. Her iki uygulamanın başlangıç prosedürleri aynıdır. Yani memeye kompresyon uygulanır (memeler sıkıştırılır) ve X ışını kullanılarak görüntü elde edilir. Ancak görüntü bilgileri konvansiyonel mammografide röntgen filmi üzerine, dijital mammografide bilgisayar ortamına kaydedilir.
Analog görüntülerin (normal röntgen filmini oluşturan gri skala bilgileri) dijital bilgiye çevrilmesi 3 yöntemle yapılmaktadır; film digitizer kullanımı, computed radyografi (CR) ve dijital radyografi (DR).
Düz grafilerin dijitalizasyonu : Konvansiyonel düz grafilerin, digitizer kullanılarak dijital veriye çevrilmesidir ve en az verimli metottur. Bu metodun büyük departmanlarda filme dayalı sistemden PACS’a geçiş aşamasında yararlı olduğu bildirilmektedir. Ancak mammografilerdeki detay kaybı fazla olacağından rutin kullanımda tercih edilmemektedir.
CR : CR tekniği, dijital veri elde etmek için konvansiyonel radyografi ekipmanını kullanan bir tekniktir. Konvansiyonel film yerine, burada yüklü bir plaka radyasyonu almaktadır. Daha sonra bu plaka dijital görüntü oluşturmaktadır.
DR : Hastayı geçen radyasyonu direkt olarak dijital bilgiye çeviren elektronik detektörlerin (alıcıların) kullanıldığı bir metottur. Üç metot arasında en pahalısı olmakla birlikte hasta yükü fazla olan departmanlarda dijital veri elde etmek için en pratik yoldur.
Günümüz bilgisayar teknolojisinde kaydedilen büyük gelişme, dijital radyolojik sistemlerin de aynı hızda gelişmesini sağlamış, farklı birçok dijital radyolojik yöntem geliştirilmiştir. Görüntü verilerinin dijitalizasyonu gerek arşivleme gerekse rekonstrüksiyon denilen görüntünün yeniden işlenebilmesinde çok büyük yararlılıklar sağlamıştır. Ayrıca elde edilen görüntülerin “network” iletişimleri aracılığıyla çekimlerin gerçekleştirildiği yerden farklı merkezlere transferi, görüntü verilerinin bilgisayar aracılığı ile değerlendirilmesi ve yorumlanmasını sağlamıştır.